Cuma, Eylül 01, 2006

Portakalı soyduk


Sinemayı gerçekten çok seviyoruz. Bu yüzden Digiturk bizden 43. Antalya Altın Portakal Film Festivali için bir sponsorluk ilanı istediğinde çok sevindik, hatta diyebilirim ki biz iki atlı o gün çocuklar gibi şendik.

Süremiz kısıtlıydı ama hayatımız boyunca zaten sinema ile yoğrulmamış mıydık? Lumiere Kardeşler'den Fritz Lang'a, Billy Wilder'dan Oliver Stone'a şöyle bir hatırladık bildiklerimizi. Antalya Film Festivali'nin bize hatırlattığı buydu işte, gerçek sinema, saf sinema buydu.

Ana ilanımız ortaya böyle çıktı. Hızımızı alamadık, bir de jüri ve seçim kıstasları ile ilgili bir ilan yaptık sonra; onu da jürinin kapanacağı odanın duvarlarına asmak için Digiturk'ten anlayış bekliyoruz:)

Merak edenler, blogumuzu takip etmeye devam etsinler. Sinema ile reklam bu sayfalarda daha çok buluşacak...

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Bir sinemasever olarak gercekten cok begendim bu ilani. Turkiye'de sinema denince akla gelen ilk festival, bu kadar guzel baska nasil anlatilir bilemiyorum. Her gecen gun Antalya Film Festivali yurt disinda daha cok duyuluyor. Keske bu ilani yurt disindaki dergilerde de gorebilsek, eminim cok ilgi cekecektir. Yasadigim sehirdeki festivallerden ne eksigi var ki Altin Portakal'in???

Basarilar, sevgiler.

varol döken dedi ki...

yorumunuz için çok teşekkür ederiz... ben de bir sinema mezunu olduğum için içine çok kolay girebildik işin, sanırım beğenmenizin altında yatan en büyük unsur bu...

yaşadığınız şehri bilmiyorum ama altın portakal'ın büyük bir aşama kaydettiği kesin... iyi bir reklam çalışmasıyla avrupa'da adı anılan bir festival olmaması için bir neden yok bence...

tekrar teşekkürler; bir gün ajansa yolunuz düşerse sinema üzerine konuşup tartışmayı çok isterim...

Sayfalar