Cuma, Nisan 28, 2006

Malabadi Köprüsü


Solda Alaaddin, onun hemen karşısında M.A.R.K.A., altında Biletix, Biletix'in karşısında TBWA Istanbul, onun altında SportsNet, SportsNet'in çaprazında ise Malabadi Restaurant var. İşte, sabah kahvaltısını ve akşam kaldığımızda ise kebabımızı oradan yeriz. Ata Center'ın ortasına kurulmuştur. Kebabı iyidir. Özellikle kuzu şişine bayılırım. Yanında salatasıyla birlikte tabii ki...

Perşembe, Nisan 27, 2006

Brezilya'da reklamcılık bitmiş be abi!


‘Çok memleketler gördüm, senin gibisini görmedim’ dersem inanın yalan olmaz…Vallahi bir efsanenin balonunu da Türk blog tarihinde söndürmek bana kısmet olacak.

Yıllarca biz Brezilya’da reklamcılık söyle gelişmiş, böyle gelişmiş nidalari ile büyüdük. Yok “adamlar bir futbolda, bir de reklamda iyiler” şişirmeleri ile gaza geldik ve sonunda dayanamayıp atlayıp uçağa Brezilya’ya gittik… İşin içinde hem turistik, hem de sektörel bir boyut olduğundan ajanstan izin koparmak da sorun olmadı.

Uçaktan iner inmez bizi dev açıkhava reklamları, raketler, billboardlar vs karşılayacak diye beklerken, ilk golü uçakta dağıtılan ulusal gazetelerdeki ilanların vasatlığı ile yedik.

“Allah Allah” kardeşim biz yanlış yere mi geldik derken, Rio’da kent merkezinde gördüğümüz üç-beş tane billboard ile en azindan biraz rahatladık.

Yine de önyargılı davranmadık, Brezilyalılar reklam kirliliğine karşılar herhalde dedik ve ‘iyi reklam görmek istiyorsan dergilere bakacaksın’ düsturuyla ilk gördüğümüz gazete bayinin yanında aldık soluğu; ne kadar dergi varsa toparladık, 85 real ödeyip otele geldik, açtık televizyonu, açtık dergileri, hayal kırıklığımızı bir kez daha artırdık...


İddaam değil ama tespitim şudur ki: Türkiye’de reklam sektörü, yaratıcılık açısından en azından çok övülen Brezilya’dan iyi durumda… Tamam Brezilyalılar uluslararası reklam yarışmalarında çok ödül alabilirler ama bir hafta boyunca insan koskoca medyada iki Epica’lık reklam görmez mi yav…

Bu kadar öznel yorumdan sonra, bir de rakamsal verilerle tezimi desteklemiş olayım: Brezilya’da 2004 verilerine göre kişi başına düşen reklam yatırımı 25 USD iken, Türkiye’de 19 USD imiş… (bu küçük farkın son iki yılda ortadan kalktığını tahmin ediyorum)

Pazar, Nisan 23, 2006

Nasıl olmalı?

Türkiye'de onlarca, yurtdışında ise yüzlerce reklam, pazarlama ve tasarım içerikli bloglar var. Bunlara genel olarak Ad Weblog ya da Ad Blog deniyor. Bunların en eskisi Adland adındaki bir blog. Geniş içeriği, reklam filmi arşivi ve 1996'dan bu yana girdiği post'ların bulunduğu arşiviyle dopdolu bir site. Adverblog, genelde online pazarlama üzerine yaratıcı işlerin bulunduğu bir site. Adfreak gibi siteler ise genelde pazarlama ve reklam üzerine ciddi yazıların bulunduğu siteler. Türkiye'den ise elma+alt+shift, BiguMigu gibi reklam ve tasarım haberlerinin bulunduğu blog siteleri ve Marketing Post, Farketing ve Adkritik gibi pazarlama blog'larını sayabiliriz. Türkçe yayın yapan bu blog'ların en önemli özelliği, neredeyse her gün güncellenmesi ve yurtdışı ve yurtiçindeki başarılı ve yaratıcı reklam işleri, tasarım haberleri gibi sektöre yönelik yararlı bilgiler girmeleri. Yani sonuç olarak yurtdışında da yurtiçinde de yeteri kadar reklam blog'u mevcut ve sayıları da hızla artıyor.
Konu ajans blog'larına gelince durum biraz değişiyor. TBWA Portekiz blog'unda genellikle kendi ajanslarının ve yurtdışı bağlantılarının yaptıkları işler ve ajans içi gelişmeler ve fotoğraflar yayınlanıyor. WK London'ın blog'una ise ofis görüntüleri, yaptıkları kampanyalar ve geri dönüşler, tatil görüntüleri ve anıları, tasarımcıların çizimleri, ajansa yeni başlayan insanların tanıtımları gibi sıcak ve içten yazılar giriliyor. Ajans ruhunun ne olduğunu tam olarak anlayabiliyorsunuz.
Coudal Partners'ın blogu ise gerçekten dopdolu. Missouri'li Sullivan, Higdon & Sink reklam ajansının blog'u özellikle reklam yazarlarını ilgilendiriyor gibi, adı American Copywriter. Butler, Shine, Stern & Partners'ın blog'u Influx'u da görmenizi tavsiye ederim. Adland'in Battle of the Ad Blogs yarışmasında en iyi ajans blog'u seçildi.
Yukarıdaki örnekleri çoğaltmak mümkün. Türkiye'ye bakınca ise örnekleri göremiyordunuz. Bu konuda bir ilki gerçekleştirmek için Ocak 2006'da Alaaddin blog'u açıldı. (Bununla ilgili olarak burada bir yazı yazmıştım.) Ancak şuradaki yorumda da görüldüğü üzere 'içi boş kaldı' bir süre. Son günlerde tekrar güncellendi ve yazılar girilmeye başlandı.
Alaaddin'in blog'u, diğer birçok blog'larda olduğu gibi pazarlama ve reklam dünyasındaki gelişmeleri, yaratıcı uygulamaları ve buna benzer post'ların bulunduğu bir blog olmayacak. Zaten bunlardan yeterince var. Sayıları da artıyor. Burası, ajansın ruhunu, yaptığı işlerini, çalışanlarını, kalemini, kağıdını, bilgisayarını, maket bıçağını, brief çıkışını vs. gösterecek bir yer olacak. Burası ajansın günlüğü olacak, pazarlama ve reklam blog'u değil.

Perşembe, Nisan 20, 2006

3. oldu da...

Ajans içinden ve dışında güzel cümleler duymak gerçekten güzel. Herkese teşekkür ediyorum. Yalnız görüyorum ki yarışmadaki siber işleri yayınlayan yok. O halde ben benim işi görücüye çıkarıyorum. Diğer arkadaşlar da işlerini yollarlar ise seve seve buradan yayınlarım. Ahanda bu iş 3. oldu buyrun bakın, yalnız makinanızın sesi açık olsun...

http://www.alaaddin-tr.com/ozgur/cannes_2006_3.html

Cannes'a gidelim mi?

Cannes 2006 Genç Yaratıcılar Reklam Yarışması tamamlandı. Alaaddin Adworks'ten Özgür Karaçak da yarışmaya katılmış bizden habersiz. İyi de yapmış ki Siber Kategoride 3. olmuş. Aramızda para toplayıp Özgür'ü de Cannes'a gönderelim derim.

Yarışmacılardan “Organ bağışlamak hayat vermektir” mesajını ileten reklam çalışmaları hazırlamaları istendi. Basın dalında DDA ajansından Doruk Kaya ve Seda Aral ve siber kategoride Poligon Interactive’den Sena Balyemez birinciliği elde ettiler ve Cannes’da Türkiye’yi temsil etmeye hak kazandılar.

Basın kategorisinde kazananlar:
DDA ajansından Doruk Kaya ve Seda Aral
Tequila / İstanbul’dan Güldeniz Şeşen ve Ceylan Hirsova
3. Kuşak’tan Ali Algür ve Kaan Beyhan

Siber kategoride kazananlar:
1. Poligon Interactive’den Sena Balyemez
2. Poligon Interactive’den Başak Sipahioglu
3. Alaaddin Adworks’den Özgür Karaçak

Basın kategorisinde dereceye giren çalışmaları görmek için tıklayın.

Çarşamba, Nisan 19, 2006

Biz konkura giderken...

Saat 23.00'den tüm hızıyla uzaklaşıyor. Fırat'ın kendine gore süper, bana göre insanı intihara sürükleyecek müzik arşivi eşliğinde yarınki konkurun son hazırlıklarını tamamlıyoruz... Sigaraları ucuca ekleyerek içiyor, kahvesi abartılmış nescafe'leri birbiri ardına deviriyoruz... Sunumdan önceki gece; gece yarısı minumum 3'e kadar calıştığımız tum konkurları aldığımızın istatistiğine sahip biri olarak eminim ki: bu konkuru da alacagiz başka yolu yok!.. Aksi takdirde bu mesaji blogtan silmek zorunda kalıcam... E,ee benim de incinmemesi gereken bir karizmam var...

Alaaddin'in yeni markaları...

Son birkaç ay içerisinde ailemize katılan markalar; OKI Printing Solutions, Teknoloji Holding, Malatya Pazarı, Birlik Oyuncak ve Episiva Kozmetik. Aramıza hoş geldiniz.

Bir yokmuş, bir yokmuş...


Türkiye Sakatlar Derneği'nin kampanyası. Dernek, sakatlar için daha insani yaşam koşulları inşa edebilmek için bir kampanya düzenledi. Kampanyaya Turkcell ve Avea destek oldu. Yukarıdaki ilanın art direktörü Fırat Yıldız, yazarı İsmail Bölükbaşı.

Sayfalar