Nazar etmedik!

Kırmızı Dergi yeni sayısında, Kreatif Direktör'lerimizden İsmail Bölükbaşı'na çok beğendiği ve 'bunu ben düşünmüş olsaydım'dediği işleri sordu ve bir röportaj yaptı, yukarıda beğenilen ilanları ve aşağıda da roportaj metnini sizlerle paylaşıyoruz.

Kıskandım
Çok başarılı fikirler geliyor artık her gün önümüze, dünya mı küçüldü, yaratıcı iş sayısı mı arttı bilinmez ama, her nefis kampanya ‘ah be’ dedirtiyor insana…
Rivayet edilir ki; vaktinde onlarca önemli filme imza atmış ünlü bir sinema yönetmenimiz, ne zaman televizyonda John Ford’un western bir filmi başlasa; açarmış 70’lik rakısını, hem içer, hem “ah ulan John Ford o planı nasıl çektin, o atı nasıl oynattın, o diyaloğu nasıl kotardın” diye diye rakının dibini görürmüş.
Bizim için de 30 yıl sonra; “açarlarmış Archive dergisini, alırlarmış ellerine mohitolarını, ah be kardeşim o fikri nereden buldun diyerek yazarlarmış Kırmızı’ya” derlerse hiç de şaşırmam.
Keşke ben yapsaydım dediğim ilk iş, ne yıllar öncesi ne yollar ötesinden, neredeyse iki sokak aşağımızdan geliyor. DDB CO’nun Doluca Antik için yaptığı basın kampanyası. Basitliği ile, elimizin altındalığı ile, sıfır prodüksiyonu ile beni kendine hayran bırakıyor. Belki de her gün aynı cafe’de yemek yediğim, aynı bakkaldan sigara aldığım “o çocuğun” bu işi yapması, yaratıcılık motivasyonumu daha da artırıyor.
İkinci kampanyamızın ajansı BBDO Singopore. Yaratıcı bir kampanyada olması gereken ne varsa FedEx ilanlarında hepsi mevcut. Temiz bir fikir, o fikre hizmet eden tasarım, başlığa bile gerek duyulmayan yalınlık, gerçek bir reklamveren. Bu işi ben kıskanmayım da kimler kıskansın.
Yapmaktan mutluluk duyacağım üçüncü iş ise, harika bir reklam ajansı kampanyası. JWT Avustralya imzalı işin sloganı “where creativity begins”. Belki de ajanslar kendilerini reklamveren olarak görmedikleri için, iyi bir ajans reklamı gördüğümde içim hep cız eder. Böyle keyifli bir projede emeğim olması, yaratıcılık tatmininin ötesinde çalıştığım kuruma değer katması açısından beni daha fazla mutlu edecektir.